Zazen ya da Zen meditasyonu

           

   Zazen ya da Zen meditasyonu, bizi içinde bulunduğumuz ana odaklamayı
hedefleyen bir uygulamadır. Köklerinin Buda'ya kadar gittiği
düşünülmesine karşın aslında Zazen uygulaması ilk insan ile birlikte
başlamıştır. Bu uygulama insanın "en doğal Hali"dir. Ünlü Zen ustası
Shunryu Suzuki, "Zen Zihni Başlangıç Zihnidir" adlı kitabında Zazen
uygulaması konusunda şunları söylemektedir:
"Zazen uygulaması, gerçek doğamızın doğrudan ifade edilmesidir.
Samimi olmak gerekirse, insanoğlu için bu uygulamadan başka bir
uygulama, bu yoldan başka bir yol yoktur."


Pek çok Zen resminde Zazen yapan kurbağaların resimleri vardır.
Taoculara ya da Zen Budacılara göre Zazen tarzı meditasyonlar tüm
canlı varlıkların doğal olarak uyguladıkları uygulamalardır. Bir
kedi ya da bir kurbağa bizden daha ruhsaldır; onlara meditasyon
yapmayı öğretecek özel bir insana ihtiyaç duymazlar. Onlar
doğalarının bir parçası olarak zaten meditasyon yaparlar. Ancak
doğasından uzaklaştığı yanılgısı içinde olan biz modern insanın
gerçek doğamızı yeniden açığa çıkarmamız için meditasyon
uygulamasını öğrenmemiz ve uygulamamız gerekmektedir.
Zazen uygulamasını bir şey elde etmek amacıyla yapmamalısınız. Zazen
bir şey elde edilecek bir uygulama değildir, Zazen'in kendisi "bir
şey", "hiçbir şey" ve "her şeydir."
Zazen, yalnızca oturmak anlamına gelir. Yalnızca oturmalı ve
bilgeliğin, içinizde varolan bilgelik tohumunun kendiliğinden açığa
çıkmasına izin vermelisiniz.

DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR:
1. Zazen uygulamasını dolu bir karınla yapmamalısınız. Meditasyon
yapmaya başlamadan önce yemeğin üzerinden en az bir saat geçtiğine
emin olun. Ancak karnınız açken de Zazen uygulamayın; bu durumda
konsantre olmakta zorlanabilirsiniz.
2. Üşümeyecek şekilde ancak rahat kıyafetler giyin.
3. Meditasyon yaptığınız odanın havalandığına emin olun. Ancak
içerisi ne soğuk ne de fazla sıcak olsun.
4. Zazen uyguladığınız odanın ne çok aydınlık ne de çok karanlık
olmaması iyidir. Çok aydınlık bir ortamda yoğunlaşmakta zorlanırken
fazla karanlık bir odada uykulu bir hale gelebilirsiniz.
5. Bilincinizi dış dünyada tutması için meditasyon sırasında bir
tütsü yakabilirsiniz.
6. Eğer ağır psikolojik ya da psikiyatrik sorunlarınız varsa mutlaka
doktorunuza danışın. Zazen uygulaması zamanla bilinçaltının serbest
kalmasına neden olacağından hoşa gitmeyen durumlarla
karşılaşabilirsiniz.
7. Ses, görüntü ya da uçma duygusu gibi duyularınızla ilişkili
halüsinasyonlar yaşayabilirsiniz. Bunlar olduğunda karşılaştığınız
görüntülere ya da duygulara aldırmadan izleyici bir konumda kalın ve
hem dış dünyaya hem de bedeninize yönelik duyarlılığınızı koruyun.
8. Zazen uygulamanızı 20 dakika ile sınırlayın. Daha fazla
yapabilecek durumda olsanız bile 20 dakika sona erdiğinde
meditasyonunuzu bitirin. Tapınaklarda 50 dakikalık meditasyonlar,
hemen ardından 10 dakikalık kinhin ya da yürüyerek meditasyon ve
ardından yeniden 50 dakikalık meditasyon uygulamasına devam edilir
ve bazen bu gün boyunca sürer. Ancak deneyimli bir ustanın gözetimi
olmaksızın böyle bir uygulamaya kalkışmamalısınız.
9. Meditasyona oturmadan önce eklemlerinizi ve adalelerinizi
rahatlatacak fiziksel ısınma hareketleri uygulamak yararlı
olacaktır. Meditasyonun ardından da aynı türde uygulamalar yaparak
oturmaktan katılaşmış olabilecek adelelerinizi ve eklemlerinizi
gevşetebilirsiniz.

OTURUŞ
Zazen uygulamasın için en çok kullanılan oturuş biçimi lotüs
oturuşudur. Bu oturuşta kalçalarınızın altına bir yastık
yerleştirerek yere oturursunuz. Bir bacağınızı bir kucağınıza diğer
bacağınızı da diğer kucağınıza koyarak bacaklarınızı çaprazlarsınız.
Ancak bu oturuş çoğu insan için oldukça güçtür. Bazı insanlar
kesinlikle bu şekilde oturamazken bazıları zorlanarak da olsa bu
oturuşta oturabilirler. Eğer bu oturuşta zorlanıyorsanız kesinlikle
başka bir oturuş türünü tercih etmenizi tavsiye ederim.

Yarım lotüs, Zazen uygulamasında kullanabileceğiniz bir başka oturuş
biçimidir. Bu oturuş lotüse benzer ancak daha az zorlayıcıdır. Yarım
lotüste sağ ayağınızı sol uyluğunuzun üzerine, sağ ayağınızı ise sol
ayağınızın altına alırsınız. Gene kalçalarınızın altında bir yastık
bulunur. Bu yastığın amacı kalçalarınızı dizlerinizden yukarıda
tutmak ve bu sayede de omurganızın dikliğini korumanıza yardımcı
olmaktır.

Burma Oturuşu, kişisel favorilerimden bir tanesidir. Bu oturuşta
gene yere oturur ancak ayaklarınızı birbirlerinin üzerine
yerleştirmek yerine ayaklarınızı bedeninizin önünde yanyana
koyarsınız.

Seiza Oturuşu, en beğendiğim ikinci oturuştur. Bu oturuşta
dizlerinizi kırıp dik bir şekilde yere oturursunuz. Dizlerinizin
arasında 30-40 santimetrelik bir aralık olması sağlam bir oturma
zemini hazırlamanızı kolaylaştıracaktır. Eğer kalçanızın altına,
kalçanız ile ayaklarınızın arasına bir yastık yerleştirseniz daha
rahat ve daha uzun süre oturduğunuzu farkedeceksiniz.

Sandalyeye Oturmak, diğer oturuş yöntemlerini uygulamakta zorlanan
insanlar tarafından kullanılabilir. Eğer bir sandalyeye
oturuyorsanız, kalçalarınızın seviyesinin dizlerinizin seviyesinden
yukarıda kalmasına dikkat edin. Sandalyenin kenarına oturun ve
ayaklarınızı yere basın.

OTURMA SIRASINDA DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR
1. İster yerde oturuyor olun isterse bir sandalyede dikkat etmeniz
gereken en önemli şeylerden bir tanesi omurganızı dik tutmanızdır.
Ancak bu zaman zaman yanlış anlaşılan bir konudur. Omurgasını dik
tutması söylendiğinde, yeni başlayan bir öğrenci genellikle
bedeninin üst kısmını gerginleştirir. Yapmanız gereken şey
bedeninizin dikliğini belinizden ayarlamaktır; tıpkı bir hacıyatmaz
gibi. Bedeninizi bel bölgenizden dik tutun ancak omuzlarınızı ve
bedeninizin üst kısmını dik ama gevşek tutun.
2. Çenenizi hafifçe geriye doğru çekin. Bu ensenizde yumuşak bir
gerilim yaratacaktır. Başınızın tepesinden hayali bir askıya
asıldığınızı ve bu askının bedeninizin tüm ağırlığını askıya alarak
bedeninizin zahmetsizce ve ağırlıksız bir şekilde durmasını
sağladığını hayal edebilirsiniz.
3. Dilinizin ucunu, üst ön dişlerinizin biraz gerisinde damağınnıza
değdirin ve meditasyon uygulaması boyunca bu şekilde kalın. Çenenizi
ve dişlerinizi serbest bırakın. Meditasyon sırasında gevşemeye
başladığınızda ağzınızda tükürük salgılanmaya başlayacaktır.
Ağzınızda tükürük salgılandığında bunu yutun.
4. Zazen uygulaması sırasında ellerinizi kucağınıza koyun. Sol
elinizi, avuçiçi yukarıda olacak şekilde sağ avucunuzun üzerine
koyun. Tibet Budizminde ellerin durumu tem tersidir; yani sağ el
üstte sol el alttadır. Siz kendinize hangisi daha kolay geliyorsa
onu uygulayabilirsiniz. Başparmaklarınızı hafifçe, sanki aralarında
düşürmeden bir parça kağıt tutuyormuşsunuz gibi birbirine değdirin.
5. Diseklerinizi hafifçe dışarıya vererek, koltukaltlarınızda küçük
bir boşluk yaratılmasını sağlayın. İdealinde koltukaltlarınızda
kırmadan iki küçük yumurta taşıyor gibi olmalısınız.
6. Gözlerinizi hafifçe aralık tutup ileride, 90 -100 cm. Kadar
ötede, yerdeki bir noktaya doğru bakın. Bazı meditasyon
uygulamalarında gözler kapalı tutulur; ancak bu durum uykululuğa
neden olabilir. ASLA UNUTMAYIN: MEDİTASYON GEVŞEMEK İÇİN DEĞİL,
KESKİN BİR BİLİNÇLİLİK KAZANMAK İÇİN YAPILIR! Beden ve zihin doğal
olarak gevşeyecektir ama bu, meditasyon uygulamasının amacı
değildir. Gevşemek uykulu bir hale neden olmamalıdır. Gevşek, rahat
ama keskin bir bilinçlilik durumunda olmalısınız. Yorulduğunuzda,
yorulanın siz değil egonuz olduğunu anımsayın. Bu nedenle
gözlerinizi kapalı tutmanızda bir sorun yok, ancak keskin
bilinçlilik durumunuzu mutlaka korumalısınız. Meditasyonun bir
farkında'lık uygulamasın olduğunu asla aklınızdan çıkarmayın.

ZAZEN UYGULAMASI
1. Oturuşunuzu ayarladıktan sonra bedeninizin ve çevrenizin farkına
varın.
2. Dikkatinizi yavaşça soluklarınıza yönlendirin.
3. Soluk alırken 1, soluk verirken 2 diyerek sayın ve bu şekilde
saymaya devam edin. Soluk al 1, soluk ver 2, soluk al 3, soluk ver
4, soluk al 5, soluk ver 6, soluk al 7, soluk ver 8, soluk al 9,
soluk ver 10, soluk al 1, soluk ver 2… Ona geldiğinizde saymaya
on birden değil yeniden birden devam edin. Zamanla, bu uygulamada
ustalaştığınızda ve meditasyon boyunca şaşırmadan sayabildiğinizde
yalnızca soluk alışlarınızı ve bir süre sonra da yalnızca soluk
verişlerini sayacaksınız.
4. Herhangi bir noktada soluklarınızı saymayı unuttuğunuzda nerede
kaldığınızı anımsamaya çalışmayın; yalnızca soluklarınızı birden
itibaren yeniden saymaya başlayın. İlk başlarda bu durumla sık sık
karşılaşabilirsiniz.
5. Gene ilk başlarda düşünce akışınızı durdurmakta zorlandığınızı ve
bir anda saymayı unutup belli bir şeyi düşünmeye başladığınızı
fark edeceksiniz. Bu tür bir durumla karşılaştığınızda
düşüncelerinizi durdurmaya çalışmayın. Düşüncelerinizi durdurmaya
çalışmak düşüncelerin daha da hızlanmasından başka bir işe
yaramayacaktır. Yapmanız gereken tek şey yeniden soluk alıp
verişlerinizi saymaktır. Zihin aynı anda iki şey birden düşünmekten
hoşlanmadığı için düşünce akışını geçici bir süreliğine
durduracaksınız. Zamanla düşünce akışının iyice yavaşlayıp ortadan
kalktığını ve saf bir farkındalık haline ulaştığınız
fark edeceksiniz. Bu durum Tibet Budizmi'nde Berrak Işık olarak
adlandırılır. Ölüm sonrası ile genel doğum arasındaki aşama ile aynı
düzey olduğu düşünülür.
6. Soluklarınızı otomatik bir şekilde saymayın. Tam bir farkındalık
durumunda kalmanız gerektiğini unutmayın. Bu nedenle soluklarınızı
sayarken havanın bedeninize girişini ve bedeninizden çıkışını
fark edin.
7. Dikkatinizi karnınızın 3 santimetre kadar altında bir noktada
tutabilirsiniz. Bu nokta Japoncada Tanden olarak adlandırılır.
Havanın solukla birlikte bu noktaya kadar ulaştığını
hissedebilirsiniz.
8. Kesinlikle belli bir şekilde ya da belli bir tempoda soluk almaya
ya da vermeye çalışmayın. Bir gözlemci olmanız gerektiğinizi
unutmayın. Bedeniniz canı nasıl isterse öyle soluk alıp versin; siz
yalnızca izleyin.
9. 20 dakika dolduğunda gözlerinizi yavaşça aralayın ve bedeninizi
hafif hafif hareket ettin. İlk başlarda kesinlikle 20 dakikadan daha
uzun süre meditasyon yapmayın. Dilerseniz meditasyon uygulamaya 5
dakika ile başlayıp süreyi yavaş yavaş 20 dakikaya kadar
çıkarabilirsiniz.
10. Ayağa kalkıp yavaş hareketlerle yürüyün ya da fiziksel bir
egzersiz yapın.